Makaleler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Makaleler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ocak 2017 Salı

Biliyor musunuz Neden Bisiklet ?

  Henüz aktif bisiklet kullanıcısı olmayan değerli dostlar, değerli, yakınlarımız sizlere seslenmek isterim. Bilir misiniz neden bıkmadan, usanmadan hep bisiklet, bisiklet deriz biz?  Neden sabahları uyumak varken, ısrarla, bazen hava bile aydınlanmadan, bazen soğukta o kadar hazırlığı yapıp, onca kıyafeti giyip, bisikleti asansörle indirip heyecanla yollara düşeriz? Neden onca sıkıştırmalara düşmelere, kırıklara yaralanmalara,  rağmen, yollardayız.? Neden üşümeyi hatta ıslanmayı seçiyoruz?

        Tutku deyip içinden çıkmak belki mümkün ama tutku da  her şeyi açıklıyor olmaz sanırım. Bisiklete bindiğimiz için bisiklet yolları, bisiklet parkları gibi bir takım taleplerimiz yok sadece. Asıl istemediklerimizi de bisiklet binerek söylüyoruz biz. Mesela öyle yüksek yüksek gökdelenleri ve onların yarattığı trafiği istemiyoruz.Öyle şehrin içinde çok hızlı giden bir trafiği de istemiyoruz, Ve sıkıştığı için yavaşlamış, bir adım gidemeyen bir trafiği de Ya da otobüslerde dolmuşlarda mutsuzluğu yüzünden okunan, birbirinden gülümsemeyi eksik eden insanlardan da olmak istemiyoruz. Korna seslerinin, motor gürültülerinin olduğu trafikte, egzoz gazlarını içimize çekerek var olmak ta hiç hoşumuza gitmiyor. Bu haldeki bir şehir değil bizim istediğimiz. Ve sanırım  sizler de tüm bunları istiyor değilsiniz.


        Bilmem farkında mısınız sizin bize ve bizim sayımızın artmasına çok ama çok daha fazla ihtiyacınız var? İnanın ki yaşadığınız şehir biz bisiklet severlerin sayısı arttıkça daha güzel olacaktır. Sizlerin ve çocuklarınızın daha güvenli bir trafikte, daha temiz bir havada, daha güzel bir şehirde, yaşaması bizlerin sayısının artması ile mümkün.


      Bizler şehrin trafiğinden sıkıldığımızda sizin gitmediğiniz yerlere gidiyor, sizin görmediğiniz yerleri görüyoruz. Sizin araçlarınızın içinde sadece geçtiğiniz yerlerde rüzgar bizim yüzümüze vuruyor. Sizin farkına varamadığınız yolları, çiçekleri ağaçları, denizi görüyor, varlığını hissediyoruz. Bazen ıslanmanın, üşümenin bile nasıl güzel olduğunu biliyoruz artık. Yorularak dinlenmeyi öğrendik. Otobüs ve metrolardaki gibi selam vermediğimiz kişiler değil birlikte yolculuk ettiğimiz dostlarımız. Patlayan bir lastiği birlikte değiştiriyoruz, birlikte yoruluyor birlikte dinleniyoruz.  Karşıdan gelene selam veriyoruz.Oyuncağımız bisiklet bizim, çocukluğumuzdan beri belki doymadığımız, bugün hala elimizden alınmasını istemediğimiz. Biz belki oyun oynamayı seviyoruz. Belki de çocuk yanımıza sahip çıkıyoruz bisikletle.


     Yollarda bizi kalabalık gördüklerinde alkışlayanlar var, ya da kornaya basanlar, "Yarışıyor musunuz siz?" diye soranlarla her turda karşılaşırız."Sizin hiç işiniz gücünüz yok mu?" diyenlerle de. "Sabahın köründe boş ver nereye gideceksin yat uyu" diyenler çok yakınımızdadır. Ya da bu saatten sonra senin ne işin var bisiklette düşüp bir yerini kıracaksın" diyenler. Bu kadar para bisiklete ödenir mi diyenler nedense parçası olmadıkları bir hayat biçiminin ne kadar kötü bir seçim olduğunu ispatlama çabası içinde gibidirler. Belki de tam olarak farkına varılamayan şudur. Biz bir seçim yaptık. Sadece spor yapmayı değil bir hayat biçimini seçtik. Hayatımızın içine bisikleti aldık. Böylelikle spor da girdi hayatımıza. Her bir taşını, çiçeğini, havasını hissederek gezdiğimiz gördüğümüz yerlerin ve dostlarımızın sayısı arttı. Gelin sizler de katılın bisikletli yaşama. İnin arabalarınızdan, binin bisikletlere. İnanın özgürlüktür bisiklet, hayattır.

Fotoğraflar İçin Sevgili Utku Ilgaz ve Çağrı Funda Arıkan'a teşekkürler

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Kaskın Önemi ve Kask Seçimi

    Bisiklet kullanımı sırasında kask kullanımı geçekten önemli mi? Bu soru zaman zaman bisiklet kullanıcıları arasında tartışma konusu olabiliyor. Bazı bisiklet grupları etkinliklerinde kask kullanımını zorunlu tutmakta. Bazı gruplarda ise kask kullanımının kişisel bir tercih olduğu bisiklet kullanıcısının bu  tercihinde özgür bırakılması gerektiği düşüncesinde. Tartışmanın ne tarafında olursanız olun, bisiklet kullanıcısının trafik içinde diğer araç kullanıcılarına göre çok daha savunmasız olduğu bir gerçek.  Bu aralar sıklıkla duyduğumuz "Kaportamız Bedenimiz" sloganı bu anlamda çok önemli bir gerçeğe işaret ediyor. Bu açıdan bakıldığında kaskın bir bisiklet kullanıcısının en önemli güvenlik ekipmanı olduğunun söylemek sanırım yanlış olmaz. Kaskın gerekli olmadığını düşünen bazı kullanıcılar kaskın bir kaza sırasındaki koruyucu etkisine şüphe ile yaklaşmakta. Bu şüpheye kaskın sürüş konforuna olan olumsuz etkisi de eklenince kask kullanımı gözardı edilebilmekte.

   
   Bu durumu daha iyi değerlendirebilmek için bisiklet kazalarına şöyle bir göz atmakta fayda var. Bisiklet kazaları genellikle motorlu araçlara göre daha düşük olan ortalama 15-40 km hız aralıklarında yaşanmakta. Ebette belirtmek gerekir ki bu hız değerleri değişiklik gösterebilecek ortalama değerlerdir. Bununla beraber bir otomobil için oldukça düşük sayılabilecek bu hız, bisiklet üzerindeki  bir kullanıcı için oldukça yüksek.  Bu hız aralıklarında bisiklet kullanıcısı için en tehlike yaratabilecek durum kafa yaralanmalarıdır. Bisiklet kaskları bisiklet üzerinde yapılan hızlarda yaşanan çarpmanın etkisini azaltacak özellikte yapılmışlardır. Bu çerçevede kask bir kaza sırasında belki bir yaralanmayı ya da bir el-kol kırığını önleyemeyebilir ama çok daha tehlikeli kafa yaralanmaları için  çok önemli bir güvence sağlar. Bireysel kullanımlarda elbette yetişkin kullanıcılar bu konudaki kendi seçimlerini yapmakta özgürdürler. Ancak grup sürüşlerinde grubun da sürüş konusunda katılımcılara karşı sorumluluklar üstlendiği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle grup kurallarına uygun davranmak en doğru yaklaşım olacaktır. Kişisel olarak kask kullanımının bireysel bir tercih olduğuna inanmakla beraber gereksiz olduğunu savunmanın çok olumsuz sonuçları olabileceğine inandığımı ifade etmek isterim.

Doğru Kask Seçimi Nasıl Olmalıdır?
 

  Kask seçiminde bir kaskın modeli ve görünüşü kadar hangi tip sürüşlerde kullanılacağının da göz önünde bulundurulması gerekir. Şehir içi bisiklet kullanımlarında klasik yapıda üzerinde baş bölgesinin hava almasını sağlayacak yeterli sayıda havalandırma delikleri bulunan bir kask modeli tercih edilebilir. Dağ bisikleti kullanımlarında ise şehir bisikleti ile benzer özellikteki modeller tercih edilebilmekle beraber. Bisiklet kullanımı sert arazi koşullarında yapılacaksa kaskın yüzü ve çeneyi de koruyacak yapıdaki modellerden seçilmesi çok daha uygun olacaktır.Yol bisikleti kullanımlarında ise bir kaskta güvenlik ile beraber hafiflik de ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle hafif ama yüksek  koruma özelliklerine sahip bu kaskların fiyatları da diğer modellere göre daha yüksek olabilmektedir. Özellikle yol bisikletlerinde kazalar yüksek hızlarda meydana gelebildiğinden dolayı kask seçimimde dikkatli olmak gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca tüm kask modellerinde mutlaka uluslararası CE kalite belgesinin olup olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Doğru Kask Kullanımı
      Bisiklet için kullanılacak kaskın seçimi kadar kaskın doğru kullanılması ve takılması da çok önemlidir. Yukarıda da ifade edildiği gibi bisiklet kaskı bisiklet ile yapılacak hızlara uygun olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle bir bisiklet kaskının bisiklet dışında başka motorlu araçların kullanımı sırasında koruyucu olarak kullanılması çok büyük tehlikelere davetiye çıkarabilir. Bisiklet kaskı kesinlikle sadece bisiklet kullanırken takılmalıdır. Kask bir kez darbe aldığında ya da çeşitli nedenlerle yıprandığında kesinlikle   kullanılmamalıdır.
       Kaskın doğru takılması dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husustur. Kask bisiklet kullanırken kafanızda oynamayacak ve karşıdan gelen rüzgarla kafanızdan çıkmayacak sıkılıkta olmalıdır. Kaskın çok sıkı olması ise sürüş konforunuzu etkileyebilir ve rahatsız olmanıza yol açar. Bu nedenle kask kemerlerinin çok sıkı ya da çok gevşek olmamasına dikkat etmek gerekir. Ayrıca kaskın ense bölgesini de sağlam bir şekilde kavraması  arkada bulunan baş ayar mekanizması ile sağlanır.
     Kask takıldığında eğer çok rahatsız edici bir sıkılıkta değilse kafa sağa sola hafif sallanarak oynayıp oynamadığı, bir boşluk olup olmadığı kontrol edilir. Kaskın aşağıda belirtildiği gibi takılması uygun olur

  •  Kask seçiminde öncelikle resimde görüldüğü şekilde kafa ölçüsü belirlenmeli ve bu ölçüye uygun cm  değerlerinde kask kullanılmalıdır.







  • Kask ile kaş arasındaki mesafenin yaklaşık 2 parmak kalınlığında olmasına dikkat edilir.









  • Kask kilitleme mandalı çene altında ortalanacak şekilde hizalanır.









  • Kask kayış stopper ayarı kulağın hemen altında V pozisyonunda olacak şekilde ayarlanarak sabitlenir









  • Kask kayış mandalı takıldığında kask ile çene arasına 1 veya 2 parmak girebilecek kadar boşluk olması gerekir.









     Değerli bisiklet severler kaskın bir darbe aldığında koruyucu özelliğini yitireceği ve değiştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bununla beraber bir kask hiç bir darbe almamış olsa bile 3 ila 5 yıllık bir kullanım sonrasında yıpranacağı göz önünde bulundurulara değiştirilmesi yerinde olur. Hiç birimizin bir kaskın korumasına ihtiyacı olmaması dileği ile keyifli pedallamalar


Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

8 Aralık 2016 Perşembe

10 Maddede Bisiklet İle Yokuş İnmek

             Onca çaba sarf ettiniz ve yüzlerce metre yukarıdaki turunuzun zirve noktasına ulaştınız. Bunun için gösterdiğiniz çaba gerçekten takdire değer. Öyle herkesin kolay kolay çıkamayacağı kadar yüksektesiniz artık. Onca zamandır yaptığınız antremanlar, geliştirdiğiniz teknikler meyvesini verdi ve siz hedefinize vardınız. Şimdi inişin keyfini sürme zamanı. Ancak dikkat edin; bisiklet kazalarının çok ama çok önemli bir bölümü inişlerde yaşanmakta. Çıkışa dair önerilerimizi "Yokuş Sizi Yormasın" adlı makalemizde okuyabilirsiniz. Çıkış sizi sadece performans anlamında zorlarken iniş güvenlik açısından büyük riskler taşımaktadır.  Peki nedir dikkat edilmesi gerekenler? Bu yazıda 10 maddeyle inişi özetlemeye çalıştık..
Bisiklet İleYokuş İnmek

1.Toprak yol inişlerinde lastik havanızı biraz indirin 
        Bir yokuşu tırmanırken lastik havasının tam olması çıkış için bir avantaj iken, inişe geçildiğinde bu durum tam tersine dönebilir. Lastik havasının biraz indirilmesi özellikle taşlı zeminlerde lastiğin yere daha fazla oturmasını ve lastiğin yol tutuşunun daha fazla olmasını sağlar. Bu durum bisikletin iniş sırasında kayma ve savrulma riskini azaltır. Bu nedenle uzun inişler sırasında ve özellikle toprak arazi yol sürüşlerinde lastik havası mutlak bir miktar indirilmelidir. Ancak bu miktar jantın yere temasını sağlayacak kadar da fazla olmamalıdır.
2. Sele boyunuz olması gerekenden bir kaç santim aşağıda olsun.
    Bisiklet ile yokuş çıkma sırasında sele boyunun olması gerekenden biraz düşük olmalıdır. İnişlerde sele boyunun biraz indirilmesi ağırlık merkezinizin arka lastik üzerine olmasını sağlayacak ve ani duruşlar sonucu bisikletin üzerinden takla atarak düşme ihtimalinizi azaltacaktır. Yüksek sele boyu bisiklet üzerindeki iniş pozisyonunun yarattığı eğimin de etkisiyle  ani duruş ve çarpmalarda takla atarak düşmeye sebep olabilir. 
3. Maşa kilidinizi açmayı unutmayın
   Çıkış için avantaj sağlarken inişte risk yaratan bir diğer durumda maşanın bilmeden ya da unutularak kilitli bırakılmasıdır. Maşa kilidi çıkışlarda pedala uyguladığımız kuvvetten maksimum fayda sağlaması amacıyla kullanılır. Ancak inişlerde maşanın kilitli bırakılması veya unutulması sadece konfor açısından değil güvenlik açısından da risk yaratır.Özellikle toprak yollu arazi inişlerinde bu risk çok daha fazladır. Maşa inerken karşılaştığınız çukur, tümsek ya da kaya karşısında çarpma etkisini emerek süspansiyon sağlar ve olası muhtemel bir kazayı önler. Zorlu arazi koşullarındaki inişlerinde bu nedenle iyi bir maşa kullanımı da çok önemlidir. 
4. Kask ve eldiveniniz mutlaka takılı olsun
     Kask ve eldiven kullanımın önemi hep dile getirilir bisiklet kullanıcıları arasında . Ancak herhalde toplumsal alışkanlığımızdan olsa gerek çok da önemli bulmayarak kullanmayanların sayısı hiç de az değildir. Ancak gerçekten çok önemlidir bu konu. Çünkü düşme sırasında kafa ve el yaralanmaları en başta gelmektedir. Kafa bölgesinin önemi ve savunmasız durumu, ellerin ise refleks olarak yere ilk temas eden organ olması bu riskin oluşmasındaki başlıca sebeplerdir. Bu nedenle inişlerde kask ve eldivenin takılı olmasına dikkat edilmelidir.
5. Yol kaplamasını göz önünde bulundurun
     İniş sırasında yol kaplaması çok önemlidir. Yolun toprak ya da asfalt olması. Yol üzerinde ki taş çukur ve tümsek, gibi tehlike yaratabilecek nedenlerin fazlalığı, Zeminin ıslak, buzlu ya da karlı olması inişi çok tehlikeli bir duruma getirebilir. Bu nedenle iniş sırasında hızınız; yol koşullarını göz önünde bulundurduğunuz ve iniş boyunca her an kontrolün sizin elinizde olduğu bir değerde olmalıdır.
6. Bisiklet lastik seçiminiz iniş için kullandığınız yola uygun seçilmiş olmalıdır.
    İniş sırasında kullandığınız lastikler güvenli iniş koşullarını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Unutmayınız lastik inceldikçe ve üzerindeki dişler azaldıkça lastiğin yol tutuşu da azalacak bisikletin kontrolü zorlaşacaktır. Bu nedenle özellikle zeminin ıslak ve kaygan olduğu zamanlarda iniş parkurlarında ince ve silik lastik kullanımın çok riskli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır
7. Bisiklet üzerindeki pozisyonunuz iniş için uygun olsun.
       İniş sırasında bisiklet üzerindeki  doğru pozisyon hem olası bir kaza riskini azaltacak hem de kazanın daha az hasarla atlatılmasını sağlayacaktır. Bu nedenle iniş sırasında bisiklet üzerindeki ağırlık sele üzerinde hafif geriye doğru kayılarak arkaya doğru vermelidir. Böylelikle ağırlık daha çok arka lastiklere binecek ve bisiklet ile takla atma riski azalacaktır. İniş sırasındaki pozisyonla ilgili olarak bir diğer faktör de pedal pozisyonudur Pedal çevrilmediği durumlarda her iki ayak eşit yükseklikte olacak şekilde, yere paralel pozisyonda tutulmalıdır. Bu durumun nedeni bu pozisyonda ani bir çukur ve tümsekte sele üzerinden kolaylıkla kalkmaya elverişli bir pozisyon olması ve  darbeler karşısında avantaj sağlamasıdır.
8. Frenlerinizi inişe uygun olarak kullanın
      İniş sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus fren kullanımdır. Frenlemenin mutlaka aynı anda hem ön hem arka fren olacak şekilde yapılması gerekir. Sadece arka fren ile yapılan frenlemede bisikleti durdurmak için yeterli ve dengeli güç sağlanamayabilir. Ayrıca sadece ön frenin kullanılması  bisikletin ani duruşuna neden olarak düşme takla atma durumları ortaya çıkarabilir.
9. Virajlarda dikkatli olun
    İniş sırasında viraj girişlerinde çok dikkatli olunmalıdır. İnişte bir viraja kontrolsüz bir hızla girilmesi ortaya çıkan merkez kaç kuvveti nedeniyle bisikletin savrulmasına ve yoldan çıkmasına neden olabilir. Viraja girmeden önce hız azaltılarak kontrol edilebilecek bir değere düşürülmelidir. Yavaşlama için frenleme yapılırken iki fren birlikte kullanılmakla beraber arka frene uygulanan kuvvetin ön frene uygulanan kuvvete göre biraz daha az olmasına dikkat edilmelidir. Viraj sırasında bakışlar gidilecek yön istikametinde olmalı ve viraja girilip virajın alınacağı belli olduktan sonra fren üzerindeki kuvvet azaltılmalıdır.  
10.İniş sırasında dikkat dağıtıcı aksesuar veya telefon kullanılmamalıdır
   Bisiklet ile iniş yaparken tüm dikkatin inişe verilmesi çok önemlidir. Bir anlık dikkat dağınıklığı hiç istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle iniş sırasında gidon mutlaka çift elle tutulmalı ve cep telefonu ile kesinlikle konuşulmamalıdır. Ayrıca iniş sırasında dikkat dağıtabilecek kilometre saati kontrolü, gözlük çıkarıp takma, inerken maşa kilidini açma gibi davranışlardan kaçınmak gerekir. 

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

4 Aralık 2016 Pazar

3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve Yol Arkadaşlığı

    3 Aralık Dünya Engelliler Gününde engelli dostlarımızla birlikte pedalladık. Sadece bisiklete binmek değildi engelli dostlarımızla paylaştığımız. Bize yollarda bakanlara, el sallayanlara, çiçek atanlara bir çok engelin aslında hiç olmadığını, istenirse bir çoğunun çok rahatlıkla aşılabileceğini anlatmak istedik, Çok kalabalıktık, gerçekten çok kalabalıktık ve görülmeye değerdik. Engelli dostlarımızla beraber çok daha bir heybetli, daha bir görkemli olduk. Görme engelli sevgili Elif Ünver'in konuşmasında da söylediği gibi görenlerle görmeyenlerin yol arkadaşlığıydı bu ve gücü herkesin yüzünü güldürmeye yetti.


    Bisiklet severleri üyesi oldukları bisiklet grupları ile ya da bireysel olarak bir çok sosyal sorumluluk projeleri içinde görmeniz mümkün. Bazılarımız, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla pedallıyor. Bazılarımızı otistik gençlere bisiklet eğitimi verirken ya da down sendromlu kardeşlerimizle birlikteyken görebilirsiniz. Bir çok arkadaşımız daha iyi bir kent, daha az bir trafik, daha temiz bir hava, daha az motorlu araç gibi amaçlar için var güçleri ile çaba sarf edip seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Tüm bu amaçların her biri elbette çok değerli ve anlamlı. Ancak engellilere yönelik faaliyetlerin bir başka anlamı olduğunu düşünüyorum. Tandem bisiklette bir engelli ile bisiklet kullanıldığında engellilere destek olmanın ötesinde başka bir şey var oluyor aslında. Bir iletişim gelişiyor. Herkesin birbirine bir şeyler kattığı bir iletişim. Elif Ünver'in dediği gibi "yol arkadaşlığı" demek daha doğru  belki de. İşte o an artık, bisikleti kullanan belki biraz görme engelli gibi hissediyor, görme engelli de  bir bisiklet sevdalısı gibi oluyor sanırım.


        Bugün bir çok kentte Eşpedal var. Engelli dostlarımızın bisiklet kullanması için, yaşadığı şehirdeki mekansal engelleri aşmak için varlar. Eşpedal denilince artık sadece engellilerin bisiklet kullanmasına destek olan bir kuruluş değil aynı zamanda bisiklet sporunun da gelişimine en az diğer gruplar kadar katkı sağlayan bir bisiklet organizasyonu anlaşılmalıdır bence. Ne gariptir bugün bisiklet kullanmak için hiç bir engeli olmayanları bisiklet kullanmak için ikna etmek çok zor olabiliyorken, bisiklete kullanmalarının çok zor olduğu düşünülen engelliler herkesten çok daha hazır bisikletli yaşama. Çünkü onlar biliyorlar özgürlüğün ne demek olduğunu ve biliyorlar bisikletin özgürlük olduğunu.      


20 Kasım 2016 Pazar

Tehlikeleri de Var Bisikletin

     Bir bisiklet kullanıcısı olarak böylesi bir başlığı ve bisikletin tehlikeli olduğunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor  ama ülkemiz koşullarında bisiklet kullanımının yeterince yaygınlaşmadığı ve bisiklet kültürünün tam olarak benimsenmediği göz önünde bulundurulduğunda bisiklet kullanıcılarını önemli tehlikelerin de beklediğini söylemek sanırım yanlış olmaz.Gerçekten bisikletimizi alıp yola çıktığımızda ne yazık ki bir çok tehlike ile de yüz yüzeyiz.

      Bu konuda verilebilecek ilk örneklerden biri çoklarınızın hatırlayacağı geçtiğimiz yıl 40 ülkeyi bisiklet ile gezdikten sonra ülkemizde geçirdiği kazadan sonra hayatını Kaybeden Fransız bisikletli Seyyah   Christian Jean Auguste Niaffe olabilir. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında hayatını kaybeden Fransız bisikletçi sadece bisiklet kullanıyor olduğu için hayatını kaybetti ve çoğumuzu derinden etkiledi. Marmaris'te rampa çıktığı sırada bir otomobilin arkadan çarpması sonucu hayatını kaybeden Fransız Bisikletçinin ölümü gerçekten bu konudaki dikkate değer örneklerden biri.
     Bisiklet kazaları ile ilgili bir diğer örnek ise 2014 yılı başlarında Bisiklet kullanırken İzmir'de bir belediye otobüsünün sıkıştırması sonucu yaralanan milli bisiklet Sporcusu Tuğçe Karakaya'nın yaralanmasıdır. O dönemde yaşanan bu olay karşısında bir çok bisiklet sever çeşitli protestolarla tepkilerini ortaya koyarak trafik içinde yaşadığımız sıkıntılara dikkat çekmeye çalışmışlardı. Elbette bu olaylar basında yer alarak kamu oyunun da dikkatini çekmiş olması açısından çok önemli. Ancak bisiklet sürücüleri bu ve buna benzer basında yer almayan bir çok tehlike ile sürekli karşı karşıya kalmakta. Üzerinde hiç bir teknolojik güvenlik ekipmanı bulunmayan ve "Kaportamız Bedenimiz" diyen bisiklet sürücüleri maalesef kendi tedbirlerini kendileri almak zorunda.


     Bisiklet kullanırken karşılaşılan güvenlik sorunlarını sadece trafikte yaşanan sorunlar ile sınırlamak biraz eksik olacaktır. Hırsızlık, gasp, güvenli park yerlerinin eksikliğinden dolayı, bisikletlerin çalınması, bisiklet kullanırken başta kadın sürücüler olmak üzere yaşanan çeşitli tacizler, sırf giyilen bisiklet kıyafetlerinden dolayı dahi toplumun bazı kesimleri tarafından gösterilen tepkiler, köpek saldırıları bisiklet kullanıcılarını yollarda zor durumlarda bırakmaktadır.
    Geçtiğimiz günlerde İzmir'li aktif bir bisiklet kullanıcısı olan Seyhan Lüleci ve Arkadaşı Emre Güler'de bu konuda sıkıntı yaşayanlardan. Bisikletleri ile Bayraklı Viyadüğünden inerken bir gencin çalışmayan arabasını itmesi için kendilerinden yardım istediğini, o sırada arabadan bir başka kişinin başım ağrıyor diye dışarı çıktığını, kendisinin arabada başka kişiler de olduğunu gördüğünü, bu kişilerin amacının kendilerini oyalayarak bisikletlerini çalmak olduğunu fark ederek hemen arkadaşını uyardığını ve oradan uzaklaştıklarını ifade etti. Bu konuda hırsız ve gaspçıların izledikleri bir diğer yol ise özellikle tenha bölgelerde bisikletçilerin önüne aniden ip germek suretiyle bisikletçiyi düşürerek gasp etmek. Bisiklet kullanıcılarının bu konuda da ayrıca çok dikkatli olmaları gerekiyor.


Peki ne yapılabilir bunca tehlike karşısında elbette tüm bu sıkıntıları bir bisikletçinin tek başına çözebileceği bir öneride bulunmak mümkün değil. Ancak Yine de bazı tedbirleri almak bu konuda uyarılarda bulunmak belki faydalı olabilir.
  • Trafikteki araçların ve araç içindekilerin davranışlarını maalesef tahmin etmek gerekiyor. Duran bir aracın kapısının her zaman bilinçsizce birden açılabileceğini hesaba katmak  beklenmeyen bir kazaya karşı tedbir almak anlamına gelecektir. İnanın bir çok arkadaşımız bu durumu yaşamış ve sadece tedbirli davranarak yavaşladığı ya da kapıdan uzaklaştığı için kaza geçirmekten kurtulmuştur.
  • Ana arter yollarda yolun en sağından tek sıra halinde ve kontrollü bir hızla gitmek en doğrusu.Yan yana sohbet ederek bisiklet kullanmak trafiğin hızlı seyrettiği bölgelerde tehlikeli durumlar yaratabilmektedir. 
  • Yolda lafla taciz edenlerle, hırsızlık, gasp gibi amaçlarla yaklaşmaya çalışan kişilerle karşılaşmak her zaman mümkün. Bu tip kişilere karşı tedbirli olup ağız dalaşına hiç girmeden ve cevap vermeden uzaklaşmak,   sorunun büyümemesi, olumsuz durumlar yaşanmaması açısından çok daha iyi bir seçenek. 
  • Bisiklet hırsızlığı gerçekten bisikletçilerin kabusu o yüzden bisikleti görünür bir yerde kilitleyip gitmek hırsızlığa karşı ne yazık ki davetiye çıkarmak. Açık alanda bisikletinizi kilitleseniz bile eğer gözünüzün görmediği bir yerde ise bisikletiniz tehlikede demektir.
  • Özellikle tenha bölgelerdeki sürüşlerde yalnız kalmayıp mümkünse grup sürüşlerini tercih etmeniz çok daha güvenli olabilir. Eğer tenha bölgelerde yolculuk edecekseniz bu bölgede bisiklet kullandığınızı haberdar ettiğiniz ve gerektiğinde sizi arayıp soracak ve size ulaşabilecek bir tanıdığınızı bilgilendirmeniz çok faydalı olabilir.
  • Israrlı köpek saldırıları karşısında en iyi çözüm ise bisikletten inerek köpeğin sakinleşmesini beklemek.
Umarım hiç biriniz yukarıda bahsettiğim bu tehlikelerle hiç karşı karşıya kalmazsınız. Keyifli pedallamalar.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

8 Kasım 2016 Salı

Kadans

     En kısa ifadeyle pedal çevirme hızıdır kadans. Bisikleti kullanıcıları bisiklet kullandıklarında 2 seçenekle bisiklete hız kazandırırlar. Bunlardan birincisinde yüksek vites ile yüksek tork kuvvetti kullanılır. Bunun sonucu olarak  pedala fazla kuvvet uygulanarak bisiklet hızı artar. Bu şekilde pedala uyguladığımız tork kuvvetinin fazla olduğu bisiklet kullanımının bir çok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Yüksek tork kuvveti ile bisiklet kullanımı, ilerleyen dönemlerde özellikle diz sağlığının olumsuz etkilenmesine, kas ve eklem yapınızın yıpranmasına,  bacaklarınıza sık sık kramp girmesine de neden olabilecek bir durumdur. Bu şekilde bisiklet kullanımı ayrıca çabuk yorulmaya ve bu yorgunluğun daha geç geçmesine de neden olur.
Bisiklet ve Kadans

      Bir diğer kullanım şekli ise  yüksek kadans ile bisiklete hız kazandırılmasıdır. Kadanslı bisiklet kullanımında vites oranı düşük tutulur ve daha fazla pedal çevirerek yani kadans arttırılarak hız elde edilir. Bu kullanma şeklinin torklu kullanıma göre çok daha sağlıklı olduğunu söylemek gerekir.   Örnek vermek gerekirse      Dakikada 100 çevirim hızının üzerindeki kadans sayısı ile pedal çevirmeniz kardiyo vasküler sisteminizin daha fazla çalışmasına, nefes alış verişinizin hızlanmasına yol açacaktır. Ayrıca yüksek kadans bacaklarınıza ve diz kapaklarınıza etki edecek aşırı yüklenmeyi de önleyecektir. Yüksek kadans ile ilerleyen zamanlarda ortaya çıkabilecek diz problemlerinin önüne geçmek de mümkündür.
        Peki yüksek kadans ifade edilirken dakikada kaç çevrimlik bir pedal çevirme hızı uygundur? Profesyonel bisiklet sürücüleri kadans değerinin 110 Rpm in altına düşmediğini görmekteyiz. Ancak bisiklet kadans ile fayda sağlamak kendi performansını geliştirmek isteyen bir kullanıcının bisiklet kullanımında 80 Rpm in altında bir kadans değerine düşmemesi gerektiğini söylemek gerekir. Kadans hızını, kadans özelliği bulunan kilometre saatleri ile ölçmek mümkündür. Ancak bu kilometre saatlerinin diğer kilometre saatlerine göre biraz daha pahalı olduğunu da belirtmek gerekir. O nedenle kilometre saatinin olmadığı durumlarda kronometre tutup 1 dk boyunca çevirdiğiniz pedalı sayabilirsiniz. Bu şekilde kendi kadans değeriniz hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Kadans değerinizin 50-60 aralığının altına düşmemesine özellikle dikkat etmek gerekir. Bu aralığın altındaki kadans değerleri bisiklet kullanımının sağlıklı olmadığına işaret edecektir. Mutlu pedallamalar.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.


31 Ekim 2016 Pazartesi

Yeni Başlayanlar İçin Tur Önerileri

Merhaba arkadaşlar  bisikletini yeni alanlar için bu yazımız Yeni bir bisiklet alıp  bisiklete başlayacak arkadaşlar için bazı önerilerde bulunmanın faydalı olacağına inanıyorum.
Diğer Eksikleri de Giderin
            Sevgili arkadaşlar unutmayınız ki sadece yeni bisikletinizin olması sağlıklı ve güvenli olarak bisiklet sporu yapmak için kesinlikle yeterli olmayacaktır. Bisikletin sağlık için çok faydalı olduğu, diğer araçlara kıyasla daha iyi bir ulaşım aracı olduğu bir çok platformda dile getirilmektedir. Ancak uygun ekipmanlar ile birlikte kullanılmadığı takdirde hem sağlığınızı, hem güvenliğinizi tehlikeye atacağınız gibi aynı zamanda da yollarda mahsur kalabilirsiniz.
Hangi Bisiklet Turu Bana Uygun

           Unutulmamalıdır ki bisiklet bir trafik aracıdır. Bisiklet ile yapılabilecek bir kaza en az diğer motorlu araçlar kadar, hatta çoğu zaman onlardan daha fazla tehlikeye açıktır. Bisiklette hava yastığı bulunmadığı, diğer araçların sürücüleri tarafından bisiklet sürücülerine daha az dikkat edildiği ve bisikletlilerin daha  az görüldüğü asla akıldan çıkarılmamalıdır. Çok düşük gibi görünen 20 km hız ile yaşanan bir bisiklet kazasında bile bir yerinizin kırılma ihtimali çok yüksektir. Özellikle kafa yaralanmaları bisiklet kazalarında çok önemli bir risktir. Bu durumlar için kask kullanımı gerçekten hayati derecede önemlidir. Bisiklet kazalarında refleks sonucu ellerin ilk yere temas eden organ olması nedeniyle el yaralanmaları çok karşılaşılan bir diğer istenmeyen durumdur. Eldiven başka amaçlar için de kullanılmakla beraber en önemli kullanım nedeni ellerin yaralanmalara karşı korunmasıdır.
     Güvenlik dışında bisikletçinin yolda karşılaşabileceği en büyük sıkıntılardan biri de lastik patlamasıdır. Bisikletin yeni olması asla lastiğinin patlamayacağı anlamına gelmez. lastik çeşitli dış etkenlerle her zaman patlayabilir. Eğer tedbir alınmamışsa yolda kalınabileceği asla akıldan çıkarılmamalıdır.. Bu nedenle bisiklet alınırken beraberinde patlayan lastiği değiştirebilmeniz için bir pompa, yedek iç lastik, plastik levye, teker bağlantısı somunla yapılmışsa somunu sökmek için 15-16 açık ağızlı anahtar bulundurulmalıdır.Tabi tüm bu ekipmanları aldıktan sonra yapılması gereken lastiğin nasıl değiştirileceğini öğrenmektir.Bisiklet lastik değişimini burayı tıklayarak izleyebilirsiniz. Kısaca tüm bu bilgiler ışığında yeni bir bisiklet ile beraber aşağıdaki malzemeleri de yanınızda bulundurmanız gerçekten çok önemlidir.
  • Kask
  • Eldiven
  • Yedek lastik
  • Pompa
  • Levye
Kendinizi Tanıyın
      Tüm eksiklikleri giderip bisiklet binmeye hazır hale geldiğinizde öncelikle yapmanız gereken  bu spora ilginizi, mevcut performans durumunuza göre belirlemektir. Bir çok yeni bisiklet kullanıcısı bisikletini büyük bir heyecanla aldıktan sonra merakı geçip, istediğini bulamayarak bisiklet sporuna devam etmemektedir..Bu durumun temel nedeni doğru bir başlangıç yapmamaktır denilebilir. Örnek vermek gerekirse henüz kendi performansının ne durumda olduğunu belirlemeden çok zorlayıcı bir tur ile grup sürüşüne katılan yeni bir sürücü tur sırasında büyük sıkıntılar yaşayabilmektedir. Bu nedenle grup sürüşlerine katılmadan önce  en az 30 km lik kısa turlar veya 250-300 metre rakımlı ve 4-5 km mesafeli kısa tırmanışlar yapmak ve daha sonra kademeli olarak bu mesafeleri arttırmak performansınızın gelişmesine çok katkı sağlayacaktır. Böylelikle yavaş yavaş geliştirdiğiniz performansınız ile grup sürüşlerinde yaşayabileceğiniz yorgunluk, gruptan geride kalma gibi sıkıntıları da en aza indirmek mümkündür.
Kendinize Uygun Tur ve Bisiklet Gruplarına Katılın
      Bisiklet grupları ve bu grupların düzenlediği farklı etkinlikler hem size bisiklet sporunu sevdirecek hem de farklı insanları tanımanıza olanak sağlayacaktir Ancak bu grupların düzenlediği etkinliklere katılımda da özen göstermek gerekir. Her grup kendi özelliklerine göre farklı zamanlarda farklı etkinlikler düzenlemektedir. Her grubun kendine özgü farklı kuralları olabilmektedir. Bir gruba ve o grup ile ilgili etkinliğe katılmadan önce, grup ve etkinlik hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Grup etkinliklerine ulaşım, etkinlik özellikleri ve etkinlik kuralları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Grupların düzenlediği bir çok etkinlik olmakla beraber genel olarak aşağıdaki gibi bir sıralama yapmak mümkündür.
Kısa Mesafeli Şehir İçi Turları (Ortalama Mesafe 50 km):Bisiklete yeni başlayanlar için bu turların en uygun seçim olduğunu söylemek gerekir. Genellikle ortalama hız pek 20 km'nin üzerinde değildir. Sürüş güzergahında ağır tırmanışlar yer almaz. Donanımı yeterli olmak kaydıyla her tip bisiklet ile bu etkinliklere katılmak mümkündür. Tur sırasında yanınız da yukarıda da açıklanan zorunlu malzemeleri yanınız da bulundurmanız gerekir. Bir çok grup etkinliklerine kasksız eldivensiz katılımcı almamaktadır. Bunun yanı sıra etkinlik eğer akşam etkinliği ise bu malzemelere ilave olarak ön arka ve aydınlatmaların da bulunması hem sizin rahat bir görüş sağlamanız hem de sizin trafikte görünürlüğünüz açısından çok önemlidir.
Uzun Mesafeli Çevre Turları (100 km ve Üzeri Mesafeler):Gün boyu süren etkinliklerdir. Eğer tek günlük konaklamasız bir etkinlik ise çoğunlukla toplam mesafe 150 km yi aşmaz. Tur güzergahında ağır tırmanış çoğunlukla olmamakla beraber ortalama hız genel olarak 20 km'nin üzerindedir. Katılımcıların  mutlaka belli bir performansa sahip olması gerekir.Bu nedenle eğer ilk kez bir bisiklet turuna katılıyor iseniz daha öncesinde kendinizi deneyimlemeden bu turlara katılmamanız gerekir.Bu tip günübirlik turlarda yukarıda belirtilen malzemelerin yanı sıra yanınızda yedek kıyafet ile gidilecek yere göre yiyecek içecek ihtiyaçlarınızı da temin etmeniz gerekebilir.Günübirlik turlara kısa mesafeli şehir turlarında olduğu gibi her tip bisiklet ile katılmak mümkündür.
     Eğer düzenlenen tur dışarıda konaklamalı bir tur ise ihtiyaç listesine en başta çadır, uyku tulumu olmak üzere daha bir çok malzeme eklenecektir. Bu nedenle bu tip turda yanınızda eşya taşımak açısından da çok daha uygun olan bir tur bisikleti (city bike) ile katılmak çok daha iyi olacaktır.
Performans Turları: Genellikle yol bisikleti kullanıcılarının katıldıkları etkinliktir. İyi bir performansı, ve deneyimimi gerektirir hem performans hem yol bisikleti kullanımı açısından deneyim sahibi olmadan bu tip etkinliklere katılmanız durumunda sürüş güvenliği açısından da önemli sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Yol bisikleti ile sürüşlerde ortalama hız diğer bisikletlere kıyasla çok daha yüksektir. Ayrıca bu bisikletler yapısı itibari ile diğer bisikletlerle kıyaslandığında sürüş kontrolü daha zor olan bisikletlerdir. Bu durum güvenlik açısından son derece dikkatli olmayı zorunlu kılar. Bu nedenle bu turlara yeterli hazırlık ve deneyim olmadan katılmak doğru olmayacaktır.
Doğa ve Dağ Tırmanış Turları:Zorlayıcı tırmanma parkurları içerebilmektedir. Bu nedenle tırmanılacak mesafe, eğim yolun kaplaması gibi konularda tura katılmadan önce mutlaka bilgi sahibi olmak gerekir. Kısa mesafeli tırmanışlarda ve hafif arazi koşullarında MTB ve City Bike bisklet kullanmak mümkündür ancak daha ağır arazi koşullarında MTB tarzı bisiklet kullanmak gerekir. Bu tip arazi koşullarında sürüş güvenliği açısından yol bisikleti tercih edilmemelidir.
  Sevgili bisiklet severler. her bisiklet grubu bisiklet kullanımın yaygınlaşmasından, katılımcı sayısının artmasından memnuniyet duyacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki tur sırasında oluşabilecek sıkıntılar bütün katılımcıları olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu nedenle bir etkinliğe katılmadan önce mutlaka etkinliğin katılımcıya uygunluğu ve etkinlik kuralları mutlaka bilinmelidir. Tüm koşullar sağlandığında bisikletin sizin yaşamınızın çok güzel bir parçası olacağından emin olabilirsiniz. Sadece spor olarak değil ulaşım açısından da bisikletin günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası olması dileğiyle sevgiler .

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

28 Ekim 2016 Cuma

Yokuş Sizi Yormasın

     Yeni başlayanlar için bisikletle yokuş çıkmak bazen bir kabusa dönüşebiliyor. Özellikle uzun ve dik yokuş tırmanışları çok zorlayıcı olabilmekte. Hatta zaman zaman bisiklet sporundan soğumalarına bile neden olmaktadır. Bu nedenle yokuş tırmanışları yapacak bisiklet severlerin tırmanışa başlamadan önce bazı bisikletle yokuş çıkma teknikleri  hakkında bilgi sahibi olması ve buna göre hazırlıklı olarak yola çıkması gerçekten çok önemli. Peki rahat bir tırmanış için nelere dikkat edilmeli? İşte cevapları:
Bisikletle Yokuş Çıkma

Tırmanış öncesi beslenme:
    Zor bir tırmanış öncesi aşırı yemek yemek sizi tırmanışta rahtsız edebilir. Bu nedenle tırmanış öncesi mutlak hafif yiyecekler yemek gerekir Ayrıca enerji vermesi amacıyla meyve ve çeşitli şekerlemeler de yenilebilir. Ancak bu yiyeceklerin de da aşırı tüketilmemesine dikkat edilmelidir. Tırmanışa başlamadan önce yeterince su içilmeli, bol suya ihtiyacın olacağı unutulmamalıdır. Özellikle yaz aylarında su ihtiyacınız çok daha fazla olacaktır. Bu nedenle su konusunda tedarikli olunmalıdır.

Motivasyon:
    İyi bir tırmanışın olmazsa olmaz bir diğer unsuru zihinsel olarak kendinizi bu tırmanışa hazırlamaktır. Zihinsel bir hazırlık için mutlaka tırmanış öncesi rota ile bilgi sahibi olunmalı, turun zorlukları ve size katkıları kabul edilerek ve bilinerek yola çıkılmalıdır. Yola çıktıktan sonra ise sürekli yokuşun dikliğine ve kalan mesafenin fazlalığına dikkat etmeniz yolu sizin in çok daha zor hale getirecektir. Ayrıca kalan mesafe ve yokuşun dikliği bahane edilerek uzun süreli molalar verilmesi vücudunuzun soğumasına neden olacaktır. Bu nedenle ani duruşlar ve uzun molalar yerine tempo düşürülerek dinlenmeye çalışmak çok daha faydalı olacaktır.

Yanıma Ne Almalıyım?
    Bisiklet ile yapılan bir tırmanışta performansa en fazla etki eden unsur ağırlıktır. Bu nedenle hem kendi ağırlığınızın hem de bisiklet ve diğer malzemelerin ağırlığının çıkış performansını olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır. Zorunlu ihtiyaç duyulacak malzemelerin dışında malzeme almamaya özen gösterilmelidir. Yanınızda mutlaka bulunması gereken yedek lastik, pompa, kask, su, gerekiyorsa yiyecek ve terledikten sonra kullanacağınız az sayıdaki yedek kıyafetinizin dışında alacağınız her bir ekstra yük sizi yoracaktır. Tabi eğer  katıldığınız konaklamalı bir tur ise  bu listenin uzamak zorunda kalacağı bir gerçektir.

Bisiklet ve Bisiklet Hazırlığı
     Tırmanış sürüşlerinde kullanılacak bisiklet seçimi ve bisiklet ile ilgili hazırlıklar tırmanış için diğer bir önemli unsurdur. Özellikle yol bisikletlerinin diğer bisikletlere nazaran daha hafif olduğu için avantajlı olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Çünkü yol bisikletlerinin dişli oranları hıza odaklanarak tasarlanmıştır. Bu nedenle tırmanışlarda yüksek dişli oranlarıyla çıkmak zorunda kalmak, tırmanışı zorlayıcı bir hale getirebilir. Ayrıca yol bisikletlerinin ince lastikli yapısı, yol tutuşunu ve bisiklet kontrolünü diğer bisikletlere kıyasla daha zor hale getirmektedir. O yüzden yol bisikleti ile tırmanış sonrası inişler de oldukça tehlikeli olabilmektedir. Bu nedenle  tırmanış için bir MTB ya da City Bike bisikletin tercih edilmesi daha iyi bir seçim olacaktır.
     Tırmanışta bisiklet seçimi ile birlikte dikkat edilecek diğer bir nokta lastik havasıdır. Düşük lastik hava basıncının tırmanışa olumsuz etkisinin büyük olacağı unutulmamalıdır. Bisiklet lastik havaları mutlaka kontrol edilmelidir. Eğer bisiklet maşasının kilitleme özelliği var ise tırmanma öncesinde kilitlenmesi gerekir. Maşanın kilitlenmesi pedala uygulanan kuvvetin bir kısmının maşanın süspansiyonu için harcanmasına engel olacaktır. Bisiklet ile ilgili son olarak söylenebilecek bir önemli husus ise sele yüksekliğidir. Sele yüksekliğinin olması gerekenden az olmasının, hem tırmanış performansına hem de diz sağlığına olumsuz etkisi çok fazladır.

Vites Değişimi ve Sürüş
     Tırmanışlarda vites değişiminin tırmanışa başlamadan önce yapılması esastır. Tırmanışa başladıktan sonra yapılacak vites değişiklikleri hem vites geçişini hem de sürüşünüzü zorlaştıracaktır. Tırmanış sırasında daha çok düşük vitesler ve performansınıza uygun yüksek kadans (pedal çevirme hızı) tercih edilerek tırmanma yapılmalıdır. Eğer tırmanma mesafesi enerjinizin yeteceği kadar kısa ise yüksek vites seçimi yapılarak ayakta tırmanış da yapılabilir. Tırmanış sırasında özellikle virajlarda, virajın iç kısmı kısa mesafeli, ancak eğimi fazladır. Virajın dış kısmında ise eğim daha az ve sürüş daha rahattır. Bu nedenle virajlarda virajın dış kısmından gitmek tercih edilmelidir.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

23 Ekim 2016 Pazar

Kışlık Kıyafet Seçimi

        Sevgili Dostlar, Bu yazımız İzmir'li bisiklet severlerin yakından tanıdığı sevgili Hüseyin Tekeli'den. Kış aylarına girdiğimiz bu aylarda kış aylarında ne tür bisiklet kıyafetleri giyilmesi gerektiği konusundaki  düşüncelerini bizlerle paylaşan  Hüseyin Tekeli'ye çok teşekkürler.

Kışlık Bisiklet Kıyafeti

       Sevgili arkadaşlar kış yavaş yavaş kapımızı çalmaya başladı. Bu nedenle  bu yazıda Sizlerle kışlık bisiklet giyimi ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Kış aylarında bisiklete binmek için giyeceğiniz kıyafetinize karar vermeden önce o günkü hava sıcaklığını öğrenmek için akşamdan hava durumu takip edilmesi, ya da sabah balkona çıkarak hava kontrol edilip, buna göre hazırlanılması gerekir. Bu bilgiler ışığında kıyafet seçiminizi yapıp, giyindikten  sonra balkona çıktığınızda hava hafif bir şekilde sizi üşütüyorsa kıyafet seçiminizi doğru yapmışsınız demektir. Eğer giyindikten sonra balkona çıktığınızda hiç eğer hiç üşümüyorsanız, bu durum yanlış giyindiğinizi, kıyafetinizin bisiklete bindikten sonra sizi terletip, rahatsız edeceği  anlamını taşır. Dışarı çıktığınızda mutlaka biraz üşüyerek çıkmalısınız. Unutmayın ki pedal basmaya başladığımızda yavaş yavaş ısınarak üşümeniz  geçecektir. Bisiklet kıyafetinizi en alttan üste doğru aşağıdaki uyarılara göre seçmeniz sürüş sırasında sizlere çok fayda sağlayacaktır.

İç Katman: En alta giydiğimiz kıyafet içliktir. Vücuda pamuklu atlet giyilmemesi gerektiği kesinlikle unutulmamalıdır. Terlediğimizde pamuklu atlet aşırı derecede soğur ve hastalıklara yol açabilir. Havanın soğukluğunun şiddetine göre sentetik kısa veya uzun kollu içlik giyilmelidir. Bu katmanın görevi vücudun yarattığı terin vücuttan hızla uzaklaşmasını sağlayarak terin vücuttan değil kıyafet üstünden buharlaşmasına yardımcı olmaktır Böylelikle vücut üzerindeki ter vücut sıcaklığında kalacaktır.
İçilik



Ara Katman: Genellikle bisiklet formamızdır. Soğuğun şiddeti göz önüne bulundurularak yazlık ya da kışlık bisiklet forması olabilir.
Bisiklet Forması



Dış Katman 2: Windstopper, Windjacket veya Softshell de denmektedir. Genellikle içi polar olur ve kalınlığı çeşitlidir. Nefes alabilen malzemedir. Ön kısmı kalınken sırt kısmı daha geçirgendir.
Bisiklet Forması
       Havalar soğumaya başladığı andan itibaren en önemli malzemelerimiz kışlık uzun parmaklı eldivenimiz, boynumuza taktığımız buf, kafamıza taktığımız buf veya balaklavadır. Termal balaklavalar soğuk kış günleri için idealdir. Kulaklar, boyun, yüz ve eller üşümezse softshell veya benzeri montun altındaki sürekli hareket eden vücut üşümez.


Bisiklet eldivenibuf balaklava
         Ayrıca uzun soğuk havada bisiklet kullanırken uzun tayt kullanılır. Uzun taytların askılı olanları kullanımı çok kolay olmasa da askıyla birlikte bel seviyesinin üstüne kadar çıktığı için üşümeyi engelleme anlamında daha faydalıdır. Uzun taytların da sentetik yapıları olduğu gibi çok soğuklara karşı kalın ve termal malzemeden yapılmışları da vardır. Tüm bunların yanı sıra kış aylarında ayaklarımızın da üşüyebileciği de unutulmamalıdır .Bisiklet ayakkabılarını ince çorapla giymeniz durumunda ayaklarınız üşüyecektir. O nedenle  termal çorap giymekte fayda vardır. İki tane çorabı üst üste giymek fayda getirmez. Çok soğuklarda termal bir kar çorabı çok daha iyi olacaktır. Daha da üşürsek ayakkabı kılıfı da kullanılabilir. İçlik ve çorap temin etme anlamında kayak sezonu iyi değerlendirilebilir. Bu mevsimde spor mağazalarının bu bölümlerinde bu tip kayak içlikleri ve çoraplarını kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu kıyafetler kış aylarında bisiklet kullanımı için gerçekten çok idealdir.
bisiklet kıyafeti

  Sonuç olarak bisiklet kullanımında "pamuklu malzemenin hiçbir şekilde kullanmaması gerektiği unutulmamalıdır. Üzerimizde pamuklu kumaş varken terlememiz durumunda hasta olabileceğimiz göz önünde bulundurulmalıdır.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

Bisiklet Fren Sistemleri

    Merhaba arkadaşlar bu yazımızda özellikle yeni bisiklet alacakların kafasını çok kurcalayan V Break fren, mekanik disk fren ve hidrolik disk fren seçeneklerinin avantaj ve dezavantajları üzerinde duracağız. Bisiklete yeni başlangıç yapanlar  “Sonuçta amaçlanan bisikletin fren yapması, hangi fren olduğunun ne önemi var hepsi de bisikleti durdurmuyor mu?” diye düşünebilir. Ancak durumu böyle değerlendirmek hiç de doğru değildir. Bu 3 fren sistemi üzerinde belirgin farklar olduğunu söylemek gerekir. Şimdi bu 3 fren sistemini biraz daha yakından inceleyelim. 
V Break Fren Sistemi,
       Diğer fren sistemlerine göre daha basit bir çalışma yapısına sahip olan V Break fren sisteminde frenleme; fren pabuçlarının Jant üzerinden yaptığı baskı ile gerçekleşir. Bu sistemde fren baskısı, fren telinin pabuçlar üzerinde yarattığı çekme kuvvetinin jant üzerine baskı olarak etki etmesi ile oluşur. En eski frenleme sistemi olduğu söylenebilir. Disk fren sistemlerine göre bakım ve tamir masraflarının az olması, parçalarının kolay bulunabilmesi, montajının diğer fren sistemlerine göre daha kolay olması, hafifliği V Break frenleme sisteminin diğer sistemlere göre avantajları olarak sıralanabilir. Ancak bu olumlu özelliklerinin yanında V fren sisteminin olumsuz özellikleri ise fren performansının özellikle kötü hava koşullarından olumsuz etkilenmesi ve frenleme baskı kuvvetinin bir hidrolik disk fren ile karşılaştırıldığında çok daha az olmasıdır.
V Break Fren
Mekanik Disk Fren
       Mekanik disk frenler aynı V Break fren sistemlerinde olduğu gibi fren baskısı fren telinin yarattığı mekanik çekme kuvveti ile elde edilir. Bu çekme etkisi fren balatalarını çekerek diske fren baskısı olarak etki eder. Bu sistem de yine kötü hava koşullarından oldukça etkilenen bir yapıya sahiptir. Yağışlı havalarda frenleme potansiyeli oldukça düşer. Bu sistemin diğer bir olumsuz yönü ise frenleme baskısının V fren sistemine göre tekerlek merkezine daha yakın bir noktadan yapılmasıdır. Bu durum uygun frenleme kuvveti için daha fazla bir baskıyı gerektirir. V Break fren sistemiyle kıyaslandığında ağırlığı daha fazladır. Mekanik disk frenler eğer bisiklet çok sık kullanılmıyorsa uygun ayarları yapıldığında frenleme için yeterli olacaktır. Ancak sonuç olarak diğer fren sistemleri ile kıyaslandığında mekanik disk frenlerin fazla tavsiye edilemediğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Mekanik disk fren

Hidrolik Disk Frenler 
          Hidrolik disk frenler mekanik disk frenlerde olduğu gibi fren balatalarının disk üzerine yaptığı basınç etkisi ile frenleme yaparlar. Ancak hidrolik disk frenlerde bu baskı bir fren teli ile değil fren kablosunun içinde dolaşan hidrolik yağ basıncının etkisi ile yapılır. Hidrolik sistemler de hidrolik sistemlerin genel yapısı gereği yüksek fren baskı kuvvetleri elde etmek mümkündür. Bu durum hidrolik disk frenlerini avantajlı duruma getiren en başlıca nedendir. Oldukça etkili ve konforlu bir frenleme elde etmek mümkündür. Ancak hidrolik fren sistemlerinin bakım ve tamiri hem daha zor hem de maliyeti diğer sistemlere göre daha fazladır. Ayrıca hidrolik fren sistemi bisiklet fiyatlarını da arttıran önemli bir etkendir.
hidrolik fren

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

13 Ekim 2016 Perşembe

Dağ Bisikleti Seçimi

        Sevgili arkadaşlar bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi özellikle yeni kullanıcılar için arazide ve asfaltta kullanıma uygun özelliklerinden dolayı dağ bisikleti (MTB) seçimi uygun bir tercih olacaktır. Bununla birlikte hangi özellikte bir bisiklet alınacağına kara vermek için dağ bisikletleri üzerinde yer alan bazı teknik özelliklere mutlaka dikkat edilmesi gerekir. Bu özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Kadro 
  • Vites ve aktarıcı bileşenleri
  • Maşa (süspansiyon)
  • Lastik ve jant özellikleri
Kadro
Alacağınız bisikletin vücut ölçülerinize uygunluğu sürüş konforunuz acısından en önemli husustur. Vücut ölçülerinize uygun olmayan bir kadro; ani durumlarda rahat bir sürüş pozisyonunda olmadığınızdan dolayı istenmeyen yaralanmalara sebebiyet verebileceği gibi uzun vadede çeşitli fiziksel rahatsızlıklara da sebebiyet verebilir. Özetle doğru kadro seçimi konforlu ve güvenli bir bisiklet seçimin ilk adımıdır. Kadro seçiminde kullanılan en basit yöntemlerden bir aşağıdaki grafik  resimde de gösterildiği gibi bisiklet üzerinde ayakta durur pozisyonda gidon havaya kaldırıldığında ön boru bacak arasına değdiğinde bisiklet lastiği yerden en az 5 cm yukarıda olmalıdır. Bu boyun daha az olması kadro ölçüsünün kullanıcı için büyük 5 cm den fazla olması ise küçük olduğunu gösterir
Bisiklet Seçimi
Ancak unutulmamalıdır ki farklı bisiklet markaları farklı gövde ölçüm yöntemi kullanırlar. Bu nedenle kadro seçimi alınması düşünülen bisiklet iyice incelenerek yapılmalıdır. Kadro ölçümü ile ilgili değişik internet sitelerinde bir çok ölçülendirme tabloları mevcuttur. Burada en temel kadro boyu belirleme yöntemi verilmiştir

Vites ve Aktarıcı Bileşenleri
            Vites ve aktarıcı bileşenlerini ayna kol, ruble ön ve arka aktarıcılar olarak belirlemek doğru olacaktır. MTB Ayna kol dişlisinde 3 dişli bulunmaktadır bununla beraber ruble de 7-8 -9 ve 10 dişli çeşitleri bulunan rubleler mevcuttur.                         
Ruble
Bisikletteki vites sayısı aynakol ve rublede bulunan dişli sayısının çarpımı ile bulunur. Başlangıç seviyesindeki bisikletler için 7 veya 8 dişli ruble seçimi uygun olacaktır. Bu da 21 veya 24 vites kombinasyonuna sahip bir MTB bisiklet anlamına gelmektedir. Bu viteslerin değiştirilmesinde kullanılan aktarıcıların özelliği sürüş kalitesini ve performansını belirleyen önemli etkenlerden biridir. Vites geçişlerinin seri ve sorunsuz olması etkili bir sürüş için vazgeçilmez bir unsurdur. Vites ve aktarıcı bileşenlerini seçiminde Shimano markasının aşağıda belirtilen modelleri en alt modelden en üste doğru sıralanmıştır.



    Ayna Kol
  • Toourney
  • Altus
  • Acera
  • Alivio
  • Deore
  • Deore LX
  • Deore SLX
  • XT
  • XTR

Maşa (Süspansiyon)
Maşa özellikle arazı koşullarında kullanıldığı  göz önünde bulundurulduğunda dağ bisikleti kullanımında önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Çukur, tümsek, gibi zorlu arazi koşullarında maşa seçimi konforun yanı sıra güvenlik açısından da büyük önem taşımaktadır. Dağ bisikletlerinde bulunan maşalar zorlu arazi koşullarında konforlu bir sürüşe büyük bir katkı sağlamakla beraber özellikle yokuş tırmanışlarında ve hız konusunda dezavantaj yaratırlar.
Yokuş tırmanmak veya hız yapmak için uyguladığımız kuvvetin bir kısmı maşa tarafından emilir ve bu durum yokuş tırmanmaya ve hız yapmaya olumsuz etki eder. Bu nedenle maşaların yokuş tırmanma sırasında kilitlenebilen ve güç kaybını engelleyen maşadan veya gidondan kilitlenebilen modelleri bulunmaktadır.
Bisiklet Maşası      MTB bisikletlerin önemli bir parçası olan maşaların yaylı, yağlı ve havalı olmak üzere 3 farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan yaylı sistem sistem maşa en ucuz ve en basit yapılı olanıdır. Yağlı ve havalı tip maşalar daha hafif ve daha hassas maşalardır. Havalı ve yağlı tip maşalarda süspansiyon yay yerine hava veya yağ ile yapılır. Havalı tip maşalarda maşanın kilitlenmesini kademeli olarak yapmak mümkündür.

Lastik ve Jant Boyutu

Dağ bisikletlerinde yaygın olarak 26 " inç ebatlarında jant kullanılmakla beraber son dönemlerde 29 " inç jant ebatları da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. 26" inç ebatlarında kullanılan lastikler özellikle arazi koşullarındaki sürüşlerde daha seri ve hakimiyeti daha kolay olmakla beraber hız elde etme konusunda biraz daha yetersiz kalmaktadır.

Bisiklet Maşası Bunun yanı sıra 29 inç lastikler hız ve konfor olarak biraz daha avantajlı olup daha iyi bir yol tutuşu sağlamaktadır. Son dönemde 26 ve 29 inç den farklı olarak iki jant boyutunun ortak özelliklerini gösteren 27.5 inç jant boyutları son dönemde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Lastik seçiminde zırhlı patlamaya dayanıklı lastikler de mevcuttur ancak ilave özelliklerin lastik ağırlığını artırdığı ve bu durumun sürüş performansına olumsuz etkisinin de olacağı  unutulmamalıdır.



Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

11 Ekim 2016 Salı

Bisiklet Seçimi

            Yeni bisiklet kullanıcıları için en can alıcı soru "Hangi bisiklet" sorusudur sanırım. Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikle yeni alınacak bisikletin kullanım amacının ne olacağının açıkça bilinmesi gereklidir. Dolayısıyla yeni bir bisikleti seçim yapacak arkadaşların yeni bir tercihte bulunmadan önce aşağıdaki soruları mutlaka cevaplamaları gerekir.
  1. Yeni bir bisiklet alırken kullanacağım maksimum bütçe ne kadardır?
  2. Yeni alacağım bisikleti hangi sıklıkta kullanacağım?
  3. Bu bisikleti hangi koşullarda (arazi, asfalt, kısa gezinti veya tur) kullanacağım?
Bugün kullanıma amacına göre bazı ara modeller de ortaya çıkmakla beraber bisikletler genel olarak kullanım amacına göre 3 grupta sınıflandırılmaktadır. Bu gruplandırmayı aşağıdaki gibi yapmak mümkündür.
  • Dağ Bisikletleri (MTB Mountain Bike)
    MTB

Dağ bisikletleri özellikle arazi ortamında kullanıma uygun olarak tasarlanmış bisikletlerdir.  Bisiklet ile yapılabilecek hızdan daha çok bisikletin arazi koşullarında göstereceği performans bu bisikletlerde daha ön planda tutulmuştur. Bu nedenle bir yol bisikleti ile kıyaslandığında dağ bisikletlerinin daha ağır, daha yavaş ancak bununla beraber daha konforlu, yol tutuşu daha iyi ve yol bisikletlerine kıyasla zorlu yol koşullarında daha güvenli bisikletler olduklarını söylemek mümkündür. Bununla beraber dağ bisikletlerini şehir içinde de kullanma elbetteki mümkündür. Bu durumda fedakarlıkta bulunulacak tek husus bisiklet ile yapılabilecek hızdır. Bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yeni kullanıcılar için dağ bisikleti seçiminin yerinde bir seçim olduğunu söylemek mümkündür.

  • Şehir Bisikletleri (City Bike)

city bike
Şehir bisikletleri adından da anlaşılacağı üzere şehir içi ve tur amaçlı kullanımlara yönelik olarak tasarlanmış bisikletlerdir. Yol bisikletleri ile karşılaştırıldığında yine daha konforlu bisikletlerdir. Ancak bununla beraber üzerinde bulunan çamurluk, bagaj, maşa gibi ekipmanlar bisikletin ağırlığını artırmaktadır. Şehir bisikleti üzerinde bulunan lastikler dağ bisikletlerinde olduğu gibi dişli yapıya sahip değildir. Bu durum bu bisikletlerin yol tutuşunu azaltmakla beraber nispeten daha hızlı olmalarını sağlamaktadır. Kullanılan lastik ölçüleri de MTB tarzı bisikletlerde genel olarak 26" inç iken Şehir bisikletlerinde genel olarak 28 " inç olarak seçilmektedir. Ayrıca tüm bu bisikletlerin dişli oranları da birbirlerine göre farklılık göstermekte şehir bisikletlerinin Dağ biskletlerine oranla biraz daha hızlı olmalarını sağlamaktadır. Anacak bununla beraber yeni kullanıcı ihtiyaçları bu bisikletler arasında özellik gösteren hibrid modellerin de üretilmesi sonucunu ortaya çıkarmış ve hafif arazi şartlarında kullanılan yeni nesil city bike tarzı modeller de kullanılır olmuştur. Tüm bu bilgiler ışığında yeni kullanıcıların tercihlerini bir şehir bisikleti yönünde de kullanmaları mümkündür.


  • Yol Bisikleti
Halk arasındaki adıyla yarış bisikleti. Yeni kullanıcıların bir mesafeli durdukları ama her bisiklet severin ilgisini çeken bisiklettir yol bisikleti. Hızın ön planda olması yol bisikletini diğer bisikletlere nazaran daha farklı kılmaktadır. Diğer bisikletler nazaran çok daha ince lastikler, özellikle hız artırmaya yönelik farklı dişli oranları, ağırlığa sebep olan, hidrolik veya havalı maşa yerine çatal maşa kullanılması. Özetle hafiflik hafiflik hafiflik.

Yol BisikletiPeki hız ve hafiflik uğruna yapılan tüm bu değişikliklerin yok mu hiç bir olumsuz etkisi? Olmaz mı elbette var. Evet ince lastik yer ile sürtünmenin az olmasına ve hızın artmasına neden olur. Ancak bununla beraber bu durum yol tutuşunun ve bisiklet kontrolünün zorlaşmasına neden olur. İnce lastikler aynı zamanda bisikletçilerin korkulu rüyası mazgal sorununu da daha tehlikeli bir şekilde karşımıza çıkarmaktadır. Aniden karşınıza çıkan yola paralel bir mazgal hiç istenmeyen kazalara neden olabilmektedir. Yol bisikletinde ağırlığı düşürmek genel olarak herhangi bir süspansiyon sistemi bulunmayan maşa kullanılması girilen her çukurun her tümseğin net bir şekilde hissedilmesine ve sürüş konforunun düşmesine neden olur. Yol bisikletlerinde kullanılan dişili oranları evet daha yüksek hız sağlar ancak bunun bedeli yokuş tırmanırken diğer bisikletlere oranla çok daha fazla efor sarfetmek olarak karşımıza çıkar. Tüm bu özellikler yol bisikletini arazi koşullarında kullanmayı neredeyse imkansız hale getirmektedir. Ayrıca unutulmamalıdır yol bisikleti ile yüksek hız da gidilebilmesi, meydana gelebilecek kazaların da yüksek hızda olması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Unutulmamalıdır ki bisikletlerde kullanılan süspansiyon sağlayan maşalar sadece konfor sağlamak için değil ayrıca birden girilen bir çukur ya da tümsekten kazasız  bir şekilde çıkabilmek amacıyla da kullanılmaktadır. Yol bisikletinde bu süspanisyon özelliğinin da olmaması yol bisikletini çok daha dikkatli kullanmayı zorunlu kılmaktadır.

İşte tüm bu bilgiler ışığında bisiklet kullanımında eğer yeni bir kullanıcı iseniz benim önerim performansınızı ve bisiklet kullanım becerinizi bir süre geliştirinceye kadar tercihinizi şehir bisikleti veya dağ bisikleti olarak yapmanızdır.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.
  

Neden Bisiklet ?

Neden bisiklet sorusuna verilebilecek o kadar çok cevap var ki aslında ve her bir cevap bisikletin bir başka güzelliğini bir başka faydasını gözler önüne seriyor. Bisikletin insan ergonomisi düşünüldüğüne ulaşım için tasarlanmış en önemli icat olduğunu söylemek mümkündür. Gerçek anlamda gezmeyi ve görmeyi sağlayabilen en keyifli spor dalıdır. Sağlık için faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz bisiklet sporu sosyalleşmenin keyifli sohbetlerin, yeni keşiflerin de bir aracıdır.
           Sadece bireysel anlamdaki faydalarını saymak biraz eksik olacaktır. Bisikletli yaşamın, toplumsal yaşantımızın gelişmesine de önemli katkıları kesinlikle gözardı edilemez. Trafik karmaşasının üstesinden bisikletle ulaşımın yaygınlaşmasıyla gelebilmek mümkündür. Ya da daha temiz bir hava bisiklet sayesinde mümkün olabilir. Çevremizde bisiklet kullandığı için daha güler yüzlü, daha mutlu insanlar görebilmemiz pek ala mümkündür
             Gerçekten daha bir çok faydasını sayabileceğimiz bu spor hafife alınmamalı ve mutlaka bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Umuyorum ki bu blog üzerinden yapacağımız paylaşımlar sizlerin de katkılarıyla bu bilincin oluşmasına bisikletin ve bisiklet sevgisinin artmasına katkı sağlayacaktır.

Bisiklet