17 Şubat 2017 Cuma

Selanik'li Bisiklet Şampiyonu Cavit Cav

   Bisiklet tarihimize şöyle bir bakıldığında bütün bisiklet severlerin tanıması ve hakkında bilgi sahibi olması gerektiğine inandığım bir isim çıkıyor karşımıza "Cavit Cav". Yaşamı boyunca bisiklet kullanımı için büyük çabalar sarf etmiş olan Cavit Cav'ın bisiklet camiasında bile yeterince tanındığını ve sahip çıkıldığını söyleyebilmek ne yazık ki mümkün değil. Bugün Türk sporunun sporunun bir çok alanında da yaşandığı gibi bisiklet sporuna da imkansızlıklar içinde başlayarak büyük mücadeleler vermiş  bir isim Cavit Cav. 1905 yılında Selanik'te doğan Cav aynı zamanda Mustafa Kemal ATATÜRK'ün hemşehrisi. Hatta değerli şairimiz Sunay Akın'ın anlatımlarına göre  Cavit Cav'ın teyzesi  Mustafa Kemal ATATÜRK'ün süt annesi.


     Gençlik yıllarında pazarlarda satış yaparken bisikletle tanışan Cavit Cav bir kaç bisiklet daha alarak İstanbul'da bisiklet kiralamaya başlar ve İstanbul halkı bu sayede bisikleti daha bir yakından tanıma fırsatı bulur. Bisiklet kullanmanın yanı sıra bir bisiklet tamirci dükkanı da açan Cavit Cav bu alanda ticarete de atılır. Cav Türkiye'de şehirler arası bisiklet turunu gerçekleştiren  bisiklet sporcumuz olması açısından da önemli. İstanbul'da düzenlen tüm hız ve dayanıklılık yarışlarını kazanan Cavit Cav olimipiyatlara katılan ilk milli bisiklet sporcumuz. Ancak bu konuda da tarihe geçecek trajikomik bir talihsizliğin de kurbanı. Olimpiyatlarda kullanılacak bisikletin olimpiyat komitesi tarafından verileceği düşünüldüğü ve  bisiklet temin edilmediği için Cav olimpiyat yarışlarına katılamadan diskalifiye olur ve yarışlara katılamaz. Bu nedenle Cavit Cav olimpiyatlara katılma hakkı elde edip katılamadan geri dönmek zorunda kalan tek mi,lli sporcumuz. 1927 yılında balkan birincisi olan sporcumuz 1928 yılında olimpiyatlara tekrar katılır. Amsterdam'da düzenlenen olimpiyatlarda 1000 metre yarışını 14. cü  4000 metre takım yarışını ise 9.cu olarak tamamlar.


       Türkiye'de üretilen ilk bebek arabasının üreticiliği ile sanayi alanında da faaliyet gösteren Cavit Cav aynı zamanda engelli arabaları ve çöp konteynırları üretimi de yapmıştır.1982 yılında hastalanan ve hastalığı sırasında tıp öğrencilerinin eğitimlerinde kullanılacak kadavra bulamadıkları konusunda bilgi alan Cavit Cav  ölmeden önce hasta yatağında şu sözleri sarfeder." Ben Cavit Cav, olimpiyatlara katılan milli atlet, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük sanayicilerinden, buradayım ve biliyorum çok ömrüm kalmadı. Bu yataktan kalkamayacağım. Bedeni mi bu ülkenin bilimi aydınlansın diye, gençler öğrensin diye kadavra olarak bağışlıyorum.” Bu bağış Türkiye'de yapılan ilk kadavra bağışıdır. Bugün Cavit Cav halen tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Bisiklet sporunun hangi zorluklara göğüs gerilerek yapılmaya çalışıldığı konusunda örnek bir isim olan Cavir Cav 'ın toplumsal hafızamızda hak ettiği yeri bulması dileklerimle